Sağlık Bilimleri

Çocukluk çağı lösemilerde erken müdahale önemli

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Hemşirelik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nurcan Bilgiç, çocukluk çağı kanserlerinin görülme sıklığı açısından löseminin %30 -% 40 oranı ile ilk sırada yer aldığını belirterek, Dünya Sağlık Örgütü Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı verilerine göre geçen yıl Dünya’da 80, 491 vakanın bildirildiğini kaydetti. 

Çocukluk çağındaki lösemilerin büyük çoğunluğunun akut lenfoblastik lösemi olduğunu dile getiren Bilgiç, akut löseminin görülme sıklığının ise 2-5 yaş arasında artış gösterdiğini ve erkeklerde kızlara göre daha fazla saptandığını ifade etti. 

Yrd. Doç. Dr. Bilgiç, akut löseminin belirtilerinin sıklıkla iştahsızlık, halsizlik, yorgunluk, huzursuzluk, ateş, kemik ağrısı ve soluk soluğa kalmak olduğunu aktararak, “Bunun yanı sıra anemi, burun, dişeti ve/veya cilt altı kanamalar ciltte sık sık çürüklerin oluşması, dalak ve/veya karaciğerde büyüme, lenf düğümlerinde şişlikler de görülebilir” bilgisini paylaştı. 

Çocukların çoğunda lösemi gelişimini açıklayabilecek bir risk faktörü bulunmadığına da dikkat çeken Bilgiç, ancak bazı olgularda kalıtsal ve kazanılmış risk faktörlerinin saptanabileceğini kaydetti. 

Bilgiç, söz konusu risk faktörlerini annenin gebelik süresince alkol kullanımı, pestisidlere, viral enfeksiyonlara, radyasyona, bazı ilaçlara maruziyeti, çeşitli kromozom anomalileri (Down sendromu) olarak sıraladı. 

Löseminin tedavi edilmemesi durumunda ölümcül bir hastalık olduğunun altını çizen Bilgiç, ancak her geçen gün bilimdeki ve teknolojideki ilerlemelerle yeni tedavi protokollerinin hastalığın iyileştirilmesinde genel sağ kalım oranını yukarılara çektiğini belirtti. 

Yrd. Doç. Dr. Bilgiç, lösemi hakkında toplumu bilinçlendirmek amacıyla 2-8 Kasım tarihlerinde “Lösemili Çocuklar Haftası” olarak etkinlikler gerçekleştirildiğini de söyleyerek, “Bu süreçte ebeveynlere erken tanının önemini anlatıyoruz. Çocuklarda lösemiye benzer belirtilerin olması durumunda hızlıca sağlık kuruluşuna başvurulması ile çocukların tedavisine de hızlıca başlanabiliyor. Bu da sağ kalım sürelerinin artırılmasına olanak sağlıyor” şeklinde konuştu.