Kampüs

Covid-19 Salgınıyla Gündeme Gelen Hızlı Tanı Kitlerinin Çalışma Prensibi ve Güvenilirlikleri

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Rektörlük Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Erkay Özgör, Covid-19 salgınıyla gündeme gelen hızlı tanı kitlerinin güvenilirliğinin tartışıldığını belirterek, kitlerin çalışma prensibi ve güvenilirliği hakkında bilgi verdi.

CIU News Full Width Default Image

Hızlı tanı kitlerinin gerek insanlarda gerekse de ekonomik önemi olan canlılarda hastalık etkenlerinin, bağışıklık ürünlerinin veya metabolik ürünlerin teşhisinin hızlı bir şekilde yapılabilmesi için geliştirilmiş ürünler olduklarını aktaran Özgör, bu kitler sayesinde laboratuvar ortamında uzun ve masraflı analizlere gerek kalmadan hızlı bir şekilde birçok hastalığa tanı konulduğunu kaydetti.

Yrd. Doç. Dr. Özgör, hızlı tanı kitlerinin çalışma prensibinin kolorimetrik ELIZA yöntemine dayandığını belirterek, “Tespit edilmek istenen hastalığın etkenine ait ve sadece ona özel olan bir antijeni tanıyıp ona bağlanabilen antikorların geliştirilmesi ve uzun bir strip üzerinde çizgi şeklinde yerleştirilmesi ile tanı kitine eklenen kan, tükürük vb. bir örnekte, taranan hastalık etkeninin olup olmadığı görülebilmektedir” dedi.

Bazı durumlarda Coronavirus tanı kitlerinde olduğu gibi hastalık etkenine karşı üretilen immunoglobulinleri tanıyan ürünler geliştirilip tanı kitlerinde kullanıldığını hatırlatan Özgör, gözle görünür hale gelebilmesi içinse antikora bağlı bulunan renkli bir ürünün antijen-antikor bağlanması sırasında ortaya çıkması prensibinin uygulandığını ve kolayca sonuç alındığını açıkladı.

Yrd. Doç. Dr. Özgör, hızlı tanı kitlerinin geliştirilmesi için uzun süren çalışmalar yapıldığını aktararak, bu çalışmalardaki amacın hastalık etkenini belirleyebilecek etkene özgü antikorun geliştirilmesi olduğunu kaydetti.

Sözkonusu hastalık etkenini tespit edecek antikorun, alınan kan veya diğer vücut sıvılarında bulunan herhangi bir antijene bağlanabilecek özellikte olması durumunda tanı kitinin güvenilirliğinin azaldığını açıklayan Özgör, bu nedenle hızlı tanı kitlerinin destekleyici olarak kullanılması ve çıkan sonucun doğrulanması için laboratuvar analizlerinin yapılması gerektiğini söyledi. 

Yrd. Doç. Dr. Özgör, aniden ortaya çıkan Covid-19 etkenine özgü geliştirilen tanı kitlerindeki sorunun da tamamen bu virüse özgü %100 doğru sonuç verecek ürünün geliştirilmesinde yeterli zaman ve çalışma yapılamamış olmasından kaynaklandığını ve bu süreçte üretilen hızlı tanı kitlerinin yaklaşık sonuçlar verdiğini, elde edilen sonuçların kesin kabul taşımadığını belirtti.

Üzerinde uzun süre çalışma imkanı olmayan hastalıkların teşhisinde doğru sonuçları elde etmek için laboratuvar ortamında virusun genetik materyalinin tepspit edildiği moleküler tespit çalışmalarının gerçekleştirilmesi gerektiğinin altını çizen Özgör, “İlerleyen süreçlerde hem ucuz hem de hızlı bir şekilde tespit yapabilecek yüksek güvenilirliği olan ürünlerin geliştirilmesi planlanmalıdır” dedi.

Özgör açıklamalarında hem bilimsel kuruluşların hem de devlet kurumlarının bilimsel çalışmalara ayıracağı bütçelerle salgınların çok önceden kontrol altına alınmasının olası olduğunu da aktardı.