Hukuk

CTP Milletvekili Fikri Toros UKÜ Hukuk Fakültesi davetlisi olarak hellimin tescil süreci hakkında bilgi verdi

UKÜ Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenen “Hellimin Avrupa Birliği (AB) Nezdinde Tescili” başlıklı etkinlikte CTP Milletvekili ve Kıbrıs Türk Ticaret Odası Eski Başkanı Fikri Toros hellimin tescil süreci ve akabindeki gelişmeler hakkında konuştu.

PDO’nun kısaca coğrafi bir işaret olduğunu açıklayan Toros, kullanılan coğrafi işaret ile belirli bir bölgeden kaynaklanan bir ürünün tanımlandığını, kalitesinin belirtildiğini, ürünün diğer karakteristik özellikleri itibariyle coğrafi kaynağına atıf yapıldığını ve bir bölgeyi işaret eden sınai mülkiyet hakkı olduğunu söyledi.

Toros, söz konusu coğrafi işaretlerin iki ayrı şekilde değerlendirildiğini belirterek, “Bunlardan bir tanesi menşe işareti, diğeri ise mahreç işareti olarak tanımlanıyor. Menşe; ürünün üretimi, işlenmesi, paketlenmesinin belirlenmiş bir alanda yapılmasıdır. Mahreç ise en az bir işlemin bu alanda gerçekleşmesi durumunda oluşur” dedi.

Tescil sürecinde temel amacın söz konusu yerel ürünün korunmasını sağlamak olduğunu belirten Toros, yani o ürünün ismi altında üretimin sadece belirtilen coğrafi bölgede üretilebilmesi olduğunu söyledi.

Toros, anonim sahiplikte sadece ismi korumadığını üreticileri de koruduğunu aktararak, “Anonim sahiplilik bölgesel anlamda kalkınma sağlar, dinamik pazarlama ile ürünün katma değerini artırarak üreticiyi güçlendirir” ifadesini kullandı.

“Hellimin AB nezdinde tescil süreci”
AB üyesi olan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 2008 yılında Avrupa Komisyonu’na “Halloumi” için bir PDO başvurusu yapıldığını söyleyen Toros, daha sonra Kıbrıs Türk Sanayi Odası önderliğinde de adanın kuzeyinde hellim adı altında üretim yapan Kıbrıs Türk üreticilerin bu başvuruya dâhil edildiğini açıkladı.

Toros, Avrupa Komisyonu’nda 2008 yılında “Halloumi” olarak gerçekleştirilen başvurunun “Halloumi/Hellim” olarak değiştirildiğini kaydetti.

Bu süreçte Kıbrıs haricindeki coğrafyalarda hellim üreten 17 üreticinin Avrupa Komisyonu’na itirazda bulunduğunu anımsatan Toros, “Sonrasında hellimin sadece Kıbrıs’ın yasal limanlarından ihraç edilebilmesi kararı alındı. Biz bu noktada, Avrupa Komisyonu nezdinde bu itirazları çürütmeye uğraş verdik ve başardık” dedi.

Toros bu süreçteki kazanımlara da dikkat çekerek, “Öncelikle, genel olarak ürünün, isminin, üreticinin ve tüketicinin korunması sağlandı. Bunun dışında bugün itibariyle hellimi devletin sunduğu 1 dolarlık bir lojistik destekle birlikte 3,5-4 dolara ihraç edebilmekteyiz. Pazarlarımız sadece Türkiye ve Orta Doğu pazarlarına tekabül etmektedir. Yılda 35 milyon dolarlık bir ihracattır. Toplam ihracatımızın %38’idir” açıklamasında bulundu.