Dünya Gıda Günü’nde Tarımın Bugünü ve Yarını
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından her yıl 16 Ekim’de kutlanan Dünya Gıda Günü kapsamında, küresel iklim değişikliği, tarımsal üretim, sürdürülebilir tarım politikaları ve gençlerin tarıma katılımı gibi başlıklar kapsamında Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Ahsen Işık Özgüven, gıda sektörünü, su tüketimini, tarımın bugünü ve geleceğini çok boyutlu şekilde değerlendirildi.
Tarımda teknolojinin rolüne ve üniversitelerin bu alandaki toplumsal sorumluluğuna da dikkat çeken Özgüven, "Üniversiteler, eğitim-öğretimden araştırmaya, akıllı tarım ve yenilikçi teknolojilerin uygulanması ile teşvik edilmesine kadar birçok alanda aktif rol üstlenmelidir" şeklinde konuştu.
1. Küresel iklim değişikliğinin tarımsal üretim üzerindeki etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Küresel iklim değişikliğinin etkisi, tarımsal üretim açısından ciddi olumsuz etkilere neden olmaktadır. Bu etki, birim alandan elde edilen veya edilecek ürün miktarından, ürün kalitesine ve ülkelerin sosyo-ekonomik boyutuna kadar uzanmaktadır.
2. Dünya genelinde artan gıda fiyatları ve gıda güvensizliği ile mücadelede hangi tarım politikaları etkili olabilir? Sürdürülebilir tarım uygulamaları dünya genelinde yeterince benimseniyor mu? Hangi ülkeler bu konuda öncü?
Dünya genelinde artan gıda fiyatları ve gıda güvensizliği ile mücadelede fiyat istikrarı ve sübvansiyon politikaları, tarım verimliliğine yatırım, küçük ölçekli çiftçilere destek, ticari ve tedarik zinciri politikaları, iklim dostu tarım teşvikleri etkili olabilir. Sürdürülebilir tarım uygulamaları dünya genelinde benimsenmesi artmakta, ancak hâlâ yeterli değil. Birçok düşük ve orta gelirli ülkenin finansal, teknik ve kurumsal olarak sorunları mevcuttur. Genel olarak, Avrupa Birliği, Kanada, Japonya ve Latin Amerika’nın bazı bölgeleri gibi yüksek gelirli ülkeler ve bölgeler, sürdürülebilir tarım standartlarını uygulamada daha sistematik ilerleme kaydetmiştir. Hollanda, Danimarka, İsveç, Brezilya, Yeni Zelanda sürdürülebilir tarımda öncü ülkeler arasında yer almaktadır.

3. KKTC’de tarımın mevcut durumu hakkında genel bir değerlendirme yapabilir misiniz? Adada tarımsal üretimin en büyük sorunları nelerdir? Çözüm önerileriniz neler olurdu?
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) tarımı, özellikle kırsal alanda ekonomiye önemli bir katkıda bulunmaktadır. Sektör, genel olarak küçük ve orta ölçekli tarım alanları ve işletmelerden oluşmakta; turunçgil, zeytin, keçiboynuzu, patates ve tahıllar gibi çeşitli ürünlerin üretimini kapsamaktadır. Ayrıca keçi, koyun ve kümes hayvanları gibi hayvancılık faaliyetleri de gıda üretiminde önem arz etmektedir. Kuraklık, sıcaklık artışı ve su kaynaklarının azalması gibi iklim değişikliğinin etkileri, tarımsal üretimde olumsuzluğa yol açmaktadır. Modern sulama sistemleri, mekanizasyon, dijital tarım gibi yenilikçi uygulamalara erişim ve pratiğe aktarılmasının yeterince mümkün olmaması, KKTC’nin uluslararası alanda sınırlı tanınırlılığı nedeniyle tarım ürünlerinin ihracatında sorunlar, tarımsal üretimin en büyük sorunlarıdır.
Çözüm önerileri olarak özellikle genel anlamda sürdürülebilir tarımın gerek üretici, gerek tüketici ve gerekse devlet politikası olarak benimsenmesi ve uygulanmasıdır. Bu açıdan özellikle sürdürülebilir su yönetimi için gerek teknoloji ve gerekse eğitim bağlamında koşulsuz olarak tüm ülke halkının bilinçlendirilmesi ve sadece aktif tarımcı olarak değil, tarımla ilgilenmeyen ancak tüketici olan tüm toplumun, küresel iklim değişikliği göz önünde bulundurularak “su yönetimi”ni bir “yaşam felsefesi” olarak ön planda düşünmesi sağlanmalıdır. Bu felsefe, anaokullarından itibaren vurgulanmalı ve hayata geçirilmelidir.
Öte yandan bu felsefe sadece su yönetimi olarak değil, gıda israfının engellenmesi, “sıfır gıda atığı” misyonu çerçevesinde de benimsenmeli ve uygulanmalıdır. Dijital tarım uygulamaları, akıllı su sistemleri ve veri analitiği gibi teknolojik değişimlerin desteklenmesi, tarım ürünlerinin ve ülkeye özgü marka değerlerinin ihracatını kolaylaştıracak diplomasi ve ticari girişimlerin sağlanması öneriler olarak değerlendirilebilir.
4. Tarım teknolojilerinde (örneğin akıllı tarım, drone kullanımı, yapay zekâ) son gelişmeler nelerdir? Gelecekte tarım ve gıda sektöründe bizi bekleyen en büyük değişimler neler olabilir?
Tarım teknolojisinde en son gelişmeler; akıllı ve hassas tarım, dronlar ve robotik sistemler, yapay zekâ ve büyük veri, biyoteknoloji ve genetik mühendislik, sürdürülebilir ve dikey tarımdır. Gelecekte tarım ve gıda sektöründe; yapay zekâ ile birlikte otomasyon ve robotik hâkimiyetin artması, veri odaklı tarımın her aşamada optimize edilmesi, alternatif proteinli gıdaların yaygınlaşması ve tedarik zincirinin şeffaflaşması gibi önemli değişimlerin yaşanması beklenmektedir.
5. Gıda israfını azaltmak için tarımsal üretim zincirinde ne gibi önlemler alınabilir?
Gıda açısından teknolojinin entegrasyonu, gelişmiş derim ve hasat teknikleri, modern ürün depolama ve taşınması, ürün tedarik zincirinin optimizasyonu, ürün işleme ve katma değer yaratma, tüketici ve üreticinin gıda israfı açısından farkındalık ve eğitimi, politika ve teşvikler önemli önlemler olarak karşımıza çıkıyor.
6. Gençlerin tarım sektörüne ilgisini artırmak için neler yapılabilir?
Tarımın, dünyada insan var olduğu sürece öneminin olduğu ve yaşam için vazgeçilemez bir alan olduğu, dünya kaynakları ve nüfus dikkate alındığında gelecekte daha da önem arz edeceği gerçeği, eğitim bağlamında “tarım”ın okul ve üniversite müfredatında yer alması gençlerin tarım sektörüne ilgisini artıracaktır.
Bu alanlar, tarımı teknoloji ve inovasyon odaklı hale getirerek gençler için daha cazip kılacaktır. Teknoloji ve inovasyon sahibi tarımdaki genç girişimcilerin başarılı hikâyelerini vurgulamak da gençlerin tarıma ilgisini artırabilir. Gençlerin ilgi duydukları tarım faaliyetlerinde girişimciliğini teşvik edici eğitim, tarım için uygun alan temini, düşük faizli kredi ve sübvansiyonların devlet tarafından sağlanması, başarılı girişimcilere ödüllerin verilmesi de gençlerin tarıma ilgisini artıracaktır.
Gençlerin sınırlı mevcut kaynaklarını verimli kullanabilmeleri için kooperatifçiliğin benimsenmesinin sağlanması da ayrı bir teşvik edici değerdir.

7. Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi olarak öğrencilerinizi nasıl bir vizyonla yetiştiriyorsunuz? Üniversitenizde yürütülen tarımsal AR-GE projelerinden öne çıkanlar nelerdir?
Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi olarak, evrensel değerler çerçevesinde, tarımsal alanda sürdürülebilirlik ve etik ilkeler doğrultusunda, bilimsel esaslara uygun olarak, tarımsal üretim alanlarında çağdaş mesleki bilgi ve becerilerle donatılmış, yeni bilgi ve teknolojileri takip edebilecek; sürekli öğrenen ve öğretebilen; üreten, araştıran ve uygulayabilen; gelişim ve değişime açık, ulusal ve uluslararası rekabet gücüne sahip, geleceği öngören, özgüven sahibi nitelikli meslek elemanları olarak yetiştirerek toplumun refahına katkı sağlama vizyonu ile yetişmektedirler.
Özetle Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi olarak, öğrencilerimizi gelecek odaklı ve yenilikçi bir vizyonla yetiştirmeyi amaçlamaktayız. Programımız, teorik ve pratik olarak akıllı tarım, sürdürülebilir tarım ve teknolojilerindeki en son gelişmeleri entegre etmektedir.
8. Tarım alanında kamuoyu bilincini artırmak için üniversitelerin rolü nedir?
Tarım alanında kamuoyunun bilincini artırmak için iklim değişikliğinin tüm dünyada yarattığı ve yaratmaya devam edecek olumsuz etkilerine karşı; eğitim-öğretim aşamasından araştırma, akıllı tarım ve yenilikçi teknolojilerin uygulanması ve teşvik edilmesine, gerek toplumla iletişim kurarak gerekse medya ve yayın aracılığıyla sürdürülebilir tarım anlayışının hayata geçirilmesi konusunda üniversiteler rol alabilir.
9. Dünya Gıda Günü vesilesiyle iletmek istediğiniz mesaj:
Sürdürülebilir tarım ve bilinçli gıda tüketimi, tüm dünyayı beslemenin anahtarıdır. Evrendeki her insanın güvenli, besleyici ve yeterli gıdaya erişimini sağlamak bir misyon olmalıdır. Sürdürülebilirliği benimseyerek, gıda israfıyla mücadele ederek ve küresel dayanışmayı güçlendirerek, açlıktan uzak ve umut dolu bir gelecek için hep birlikte sorumluluk ve rol almalıyız.