Güzel Sanatlar

Dünya Şehircilik Günü’nde Sağlıklı Kentler İçin Çağrı

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Nezire Özgece bu yıl yıkıma karşı yaşam anlayışı ile 75’inci kez kutlanacak olan 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü’nün Carlos Maria della Paolera’nın öncülüğünde 1949 yılından bu yana düzenlendiğini hatırlatarak, “Birçok ülkede kutlanan bu özel gün bu yıl kentsel planlamanın temel yaşam birimlerinin inşasında nasıl bir rol oynadığına ve herkes için adil, kapsayıcı, sürdürülebilir çözümler üretme gerekliliğine dikkat çekiyor” dedi. 
Dünya Şehircilik Günü kapsamında Türkiye’de organize edilecek etkinliklerin de benzer bir temayla gerçekleştirileceğini işaret eden Özgece, “Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Şehir Plancıları Odası tarafından düzenlenecek olan 48. Kolokyum'un teması ise ‘YIKIM – YAŞAM – ŞEHİRCİLİK’ olarak belirlendi” ifadesini kullandı.  
Özgece, söz konusu temanın doğal afetlerin yanı sıra insan kaynaklı kararların yarattığı yıkımlara da vurgu yaptığını aktararak, “Tema, şehirciliğin yıkım ve yaşam döngüsündeki rolüne odaklanıyor” bilgisini paylaştı. 
Geçen yıl 6 Şubat tarihinde yaşanan ve Kuzey Kıbrıs’ı da derinden etkileyen depremin ardından kentsel planlamanın öneminin bir kez daha gündeme geldiği hatırlatmasında bulunan Özgece, “Ülkemizde de yaşanabilir kentler yaratmak için şehirciliğin öneminin öne çıkartılması ve planlamanın kurumsal olarak daha sağlam temellere oturtulması gerekir” şeklinde konuştu.
Yrd. Doç. Dr. Özgece açıklamasında, depremlerin, mekân üretim süreçlerinde yer alan tüm aktörlerin sorumluluklarını ve deprem konusundaki araştırmalar ile çalışmaların multidisipliner olması gerekliliğini tekrar tekrar hatırlattığını belirterek, “Deprem güvenliği, yalnızca bir mühendislik sorunu değil; aynı zamanda kentsel ve sosyal dokuyu da etkileyen çok boyutlu bir meseledir” dedi. 
Yıkımların başlıca nedenlerinden birinin yer seçimi hataları olduğunu kaydeden Özgece, “Deprem güvenliği bu aşamada başlar. Kentsel ölçekte planlama kararları ve politikaları, yıkım olmadan önce sağlıklı yaşam alanları oluşturmanın ilk adımıdır” ifadesini kullandı.  
Özgece, deprem sonrası yeniden yapılanmanın sadece hızlı ve ekonomik inşa ile gerçekleşmediğine de dikkat çekerek, yeniden yapılandırılmanın kamu yararı gözeten, bilimsel ve katılımcı bir planlama anlayışı ile gerçekleştirilmesinin önemli olduğunu aktardı. 
Bu süreçte, kentlerin dokusunun, hafızasının, kimliğinin ve yerleşimlerin sosyo-kültürel özelliklerinin göz önünde bulundurulması gerektiğinin altını çizen Özgece, “Bu yılın 8 Kasım’ı YIKIMa karşı YAŞAMı savunurken, bilim ve tekniğin ışığı altında, toplum için sağlıklı yaşam alanlarının inşa edilmesi ve mevcut yerleşimlerin tüm doğal ve toplumsal olayların yıkıcı etkilerine karşı hazırlıklı hale getirilmesinin önemini hatırlatacak” dedi.