Genel

Maraş konusunda BM, AİHM ve getiri-götürü hesapları önemli

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Şevki Kıralp, Kıbrıs Rum tarafının “Maraş'a karşılık Ercan” önerisi ve Maraş meselesinin uluslararası boyutları konusunda değerlendirmelerde bulundu.

Maraş meselesinde dikkate alınabilecek temel uluslararası boyutların Birleşmiş Miletler (BM) Güvenlik Konseyi kararları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları olduğunun altını çizen Kıralp, BM'nin Maraş konusunda Türk tarafından 550 ve 789 sayılı Güvenlik Konseyi kararları uyarınca ‘Maraş'a yasal sakinler haricinde yerleşim yaptırılmaması, yasal sakinlerin geri dönüşünün sağlanması ve Maraş'ın BM denetimine bırakılması’ taleplerinde bulunduğunu kaydetti

Doç. Dr. Kıralp, Güvenlik Konseyi’nin ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in söz konusu talepleri geçen yıl da tekrarladığını anımsattı.

 Öte yandan, AİHM'de görülen Xenides-Arestis davasında mahkemenin Maraş'ta taşınmaz malı bulunan Kıbrıslı Rum davacı lehine karar ürettiğine de işaret eden Kıralp, Maraş sakini Kıbrıslı Rumların mülkiyet haklarının tanınmasının AİHM içtihatları gereği olduğunu dile getirdi.

Kıralp, Türk tarafının Maraş’a bakış açısı konusunda da bilgi vererek, “Türk tarafı tarihsel süreçte Maraş politikasında iki farklı yaklaşım üzerinde durdu: Birincisi, karşılığında izolasyonları hafifletecek bir adım atılması şartıyla Maraş’ı BM'ye devretmekti. Bir diğeriyse Maraş’ı BM’ye devretmeden Türk tarafının kontrolünde açmak, Kıbrıslı Rum mal sahiplerini Taşınmaz Mal Komisyonu’na (TMK) yönlendirmek ve bölgeyi KKTC ekonomisine kazandırmaktı” dedi.

Maraş'ın BM'ye devredilmesi karşılığında Ercan'ın doğrudan uçuşlara açılmasının Güvenlik Konseyi kararlarına ve AİHM icraatlarına uygun olduğunu belirten Kıralp, Türk tarafının bundaki kazancının izolasyonların Ercan vasıtasıyla hafifletilmesi olacağını belirtti.

Kıralp açıklamasında buna ilaveten ‘Maraş'a karşılık Ercan’ ve benzeri görüşlerin müzakere süreçlerinde daha önce de konuşulmasına rağmen hayata geçirilemediğine dikkat çekerek, “özellikle Annan Planı sonrasında Türk tarafının uluslararası topluma dair hayal kırıklıkları oldu” yorumunu yaptı.

Maraş'ın KKTC kontrolünde kalarak açılmasının Kıbrıslı Rumların TMK’ya başvurma olanaklarından dolayı AİHM içtihatlarına ters düşmeyebileceğini söyleyen Kıralp, “Ancak bu politika hali hazırda BM Güvenlik Konseyi'nin olumsuz tepkisiyle karşılaştı” şeklinde konuştu.

Doç. Dr. Kıralp, Maraş'ın KKTC ekonomisine kazandırılmasının Güvenlik Konseyi tarafından “yasal sakinler haricinde yerleşim yaptırılmaması” çağrısının ihlali olarak değerlendirilebileceğini de söyleyerek, “Uluslararası toplumun tepkileri büyüyebilir. Dolayısıyla, Türk tarafı açısından Maraş konusunda en sağlıklı kararı vermenin yolu BM ve AİHM kararlarına ve getiri-götürü hesaplarına odaklanmaktır” dedi.