Kampüs

UKÜ’de nesli tehlike altında olan Kıbrıs Deniz Kaplumbağaları irdelendi

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Beden Eğitimi ve Yüksek Okulu (BESYO) Spor Yöneticiliği Bölümü tarafından adanın sembollerinden ve nesli tükenme tehlikesi altında olan “Kıbrıs Deniz Kaplumbağaları” hakkında seminer düzenlendi.

UKÜ Çevik Uraz Merkezi, konferans salonunda gerçekleştirilen etkinliğin moderatörlüğünü UKÜ Spor Yönetimi Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Şükrü Rona yaparken, konuşmacı olarak Kaplumbağaları Koruma Cemiyeti’nden Biyolog Meryem Özkan yer aldı.

Yrd. Doç. Dr. Rona konuşmasında Kuzey Kıbrıs’ta iki farklı deniz kaplumbağası türünün bulunduğunu aktarırken, “Tüm Akdeniz havzasındaki toplam popülasyonun %30’u olan yeşil kaplumbağalar ve %10’u olan Caretta Carettalar Kuzey Kıbrıs sahillerine yumurta bırakıyorlar” dedi.

Konuşmasında deniz kaplumbağalarının ekolojik denge için olan önemine dikkat çeken Rona, Spor Yöneticiliği bölümü olarak farkındalık yaratmak amacıyla böylesi bir etkinlik düzenlediklerini de ifade etti.

Meryem Özkan ise seminerde, Akdeniz kıyılarındaki plastik kirliliğinin deniz kaplumbağaları için büyük tehdit oluşturduğuna değinerek, “Son 10 yıldır kıyı sularımızda plastiğin bulunmadığı herhangi bir alan yok. Oysa deniz kaplumbağaları hem karaya hem de denize bağlı canlılardır” şeklinde konuştu.

Kaplumbağaların yumurtladıkları zaman kalan yumurtaların korunma altına alınması gerektiğini de vurgulayan Özkan, “Çünkü köpekler, tilkiler ve deniz kuşları tarafından saldırıya uğrama ihtimalleri var” dedi. 

Özkan, Kuzey Kıbrıs’ta uygulanan koruma çalışmalarının olumlu sonuç verdiğini de dile getirerek, “Geçtiğimiz birkaç yıllık dönemde artışlar var, yumurtlama sahillerinde 100-200 yumurta yuva olan sahillerde 300-400 yuva görmeye başladık” bilgisini paylaştı.

Turizm baskısından dolayı yumurtlamayı destekleyecek başka ülke sahillerinin olmadığını da ifade eden Özkan, “Kuzey Kıbrıs’ta koruma bölgelerinin muhafaza edilmesi ve artırılması çok büyük önem arz ediyor” dedi.

Özkan, deniz kaplumbağalarının en fazla zarar görme noktaları olarak balıkçılıkta serilen ağlar olduğunu da anımsatarak, kaplumbağaların ağa takılıp yüzeye çıkamamaları durumunda hava alamadıklarını, 3-4 saat suyun altında kaldıkları zaman ise boğularak öldüklerini açıkladı.