Kampüs

Yüz yüze eğitimde dikkat edilmesi gereken unsurlar

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Ayşe Seyer, uzun bir aradan sonra yüz yüze eğitime başlama kararının alındığını belirterek, “Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın almış olduğu kararların yanı sıra, velilerin ve okul yönetimlerinin de bu sürece yardımcı olması, destek vermesi oldukça önemli” ifadesini kullandı.

Sürecin sağlıklı bir şekilde tamamlanabilmesi ve eğitimin kesintiye uğramaması adına, tüm eğitim kurumlarının pandemi önlemlerinden ödün vermeden hareket etmesi gerektiğini aktaran Seyer, özellikle sınıfların kalabalık olmaması için sınıf mevcudiyetinin metre kareye düşen kişi sayısı göz önünde bulundurularak kararlaştırılmalı” dedi.

Seyer, sınıf içerisinde ve tüm kapalı alanlarda maske kullanımından ödün verilmemesi gerektiğinin altını çizerek, el hijyeninin de sağlanabilmesi için bina içerilerine antiseptiklerin yerleştirilmesi gerektiğini dile getirdi.

Kreşlerin ve küçük yaş gruplarının eğitim aldığı sınıflarda da tedbirler alınması gerektiğini söyleyen Seyer, “Oyun matlarına ayakkabı ile basılmaması, ortak kullanıma sunulan oyuncak, materyal ve araç-gerecin mümkünse ortak kullanılmaması ya da her kullanım sonrasında dezenfekte edilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

Seyer, okul kapılarında yığılma olmaması adına farklı sınıfların okula giriş-çıkış saatlerinin farklı saatlerde planlanması önerisinde de bulunarak, ayrıca bulaşı önlemek adına sınıfların yemek ve teneffüs saatlerinin de farklı saatlerde ayarlanması gerektiğini ifade etti.

Sınıfların sık sık havalandırılmasına özen gösterilmeli diyen Seyer, “Tüm önlemlerin uygulamaya geçirilebilmesi için devlet ve özel tüm eğitim kurumlarının gerekli bütçe ve personel çalışmasını yapması gerekiyor” dedi.

Seyer, tüm önlemlerin uygulamaya geçirilebilmesi için velilere önemli roller düştüğünü belirterek, “Toplum sağlığı için aşılanmak şarttır. Biliniyor ki bulaşıcı hastalıkları en ucuz ve en kolay şekilde önlemek aşı ile mümkündür” bilgisini paylaştı.

Çocuklarda ateş, öksürük, boğaz ağrısı, baş ağrısı, kas ağrısı, ishal, tat/koku alamama gibi COVID-19 ile ilişkilendirilebilecek belirtiler veya herhangi bir solunum yolu enfeksiyonu belirtisi fark edildiği durumlarda çocuğun okula gönderilmemesi önerisinde bulunan Seyer, “Unutulmamalıdır ki yeni varyantların ortaya çıkması ile birlikte artık çocuk hasta gruplarında da vakalar daha sık gözlemleniyor” dedi.

Seyer, geçmiş yıllarda bazı ailelerin çocuklarda hafif ateş, burun akıntısı, boğaz ağrısı gibi solunum yolu enfeksiyonu belirtileri görüldüğü durumlarda da çocuklarını okula göndermek durumunda kaldıklarını söyleyerek, “Ancak pandemi koşulları göz önünde bulundurulduğu zaman bu davranıştan kaçınılması gerekmektedir. Çoğu ebeveyn iş yerinden izin alamayacağı için buna mecbur kaldığından, bu süreçte iş yeri sahiplerinin de destekleyici tutumu sürecin daha kolay atlatılmasına yardımcı olacaktır” şeklinde konuştu.

Eğitimin her bireyin hakkı olduğunu aktaran Seyer, “Çocukların, gençlerin, tüm bireylerin eğitim hakkını ellerinden almamak için; aşı-maske-mesafe-hijyen kuralarına dikkat etmeliyiz” dedi.