Aylanç: 8 Mart, kadınların toplumsal cinsiyet adaleti çağrısıdır!
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Araştırmaları Merkez (UKAMER) Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mihrican Aylanç, Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında konuşarak, “8 Mart, kadınların görünmeyen emeğinin ve insan hakları ihlallerinin hatırlandığı bir gün olmaya devam ediyor. Dünyada kadınlar gerek bireysel gerekse de örgütlü topluluklar halinde ‘eşitlik’, ‘güvence’ ve ‘hak’ arayışlarını sürdürüyor” dedi.
Toplumlarda cinsiyetinden ötürü, sömürü ve baskıya, ayrımcılığa ve şiddete maruz kalan önemli risk gruplarının oluştuğunu anımsatan Aylanç, bu kitleyi genellikle kadınlar ve kız çocukları oluşturduğunu ve ayrıca dünyadaki şiddet, savaş ve zorunlu göçlerin yarattığı kaosun özellikle kadın ve kız çocuklarını etkilediğini konuşmasına ekledi.
Kadını toplum hayatında daha etkin kılmak gerektiği söylemlerinin yükseldiğini aktaran Aylanç, “Kadınlar ne yazık ki sorun ve de sorunlar için çözüm olarak sunulmaya devam ediyor. Kadının özne olarak kabul edilmesi, statüsünün toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde inşa edilmesi için uğraşmak yine kadınlara kalıyor” dedi.
Aylanç, kadınların nüfusuna oranla karar alma mekanizmalarında temsil edilemediklerini de dile getirerek, kadınların dünyadaki mal varlıklarına, iktidar ve güce ortak olmaları durumunda dünyanın daha yaşanılabilir bir yere dönüşeceğini kaydetti.
Dünyadaki iş yükünü üstlenme konusunda kadınların etkin olduklarını söyleyen Aylanç, “Yasama ve yürütme erklerinin kullanılmasında da kadınların aynı etkinliği gösterebilmeleri toplumsal cinsiyet adaletine hizmet edecektir” ifadesini kullandı.
Aylanç, toplum kültürüne yerleşmiş ayrımcı cinsiyet algı ve tutumların büyük oranda yine toplumsal ön yargılar nedeniyle kadınların her alanda ilerlemesini zorlaştırdığını söyleyerek, “Dünya kadın örgütleri her yıl olduğu gibi bu yıl da bu önyargıları kırarak kadın ve erkeğin her alanda eşit adımlarla yürüyebileceği bir gelecek yaratmak üzere çeşitli faaliyetler düzenliyor” hatırlatmasında bulundu.
Açıklamalarında dünyanın üçüncü ve çok daha yıkıcı bir savaşa sürüklendiğine de dikkat çeken Aylanç, “Adil ve barış içinde bir dünya için kadınların fikirleri, emeği, yaşamı sağaltıcı sağduyusu, vicdanı ve merhameti görmezden gelinmemelidir” ifadesini kullandı.