Kampüs

Dikkat Eksikliği Hiper Aktivite Bozukluğu (DEHB)

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Çağatay Erten okuların uzunca bir aradan sonra yeniden açılmasıyla Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHP) yaşayan çocukların diğer çocuklara oranla daha fazla sorunla karşılaşabileceklerini belirterek, tavsiyelerde bulundu.

Erten, DEHB’in sınıflarda birçok çocuğun sakin biçimde oturmasını ve odaklanmasını zorlaştıran biyolojik bir sorun olduğunu aktararak, bu çocuklarda odaklanmanın daha az etkin ve daha yavaş geliştiğini anımsattı.

Odaklanmanın yetersiz olmasının bazı sonuçları olduğunu belirten Erten, bu nedenle çocukların akranlarına göre sosyal olarak biraz daha fazla sorunla karşılaştıklarını kaydetti.

Yrd. Doç. Dr. Erten, birçok kişinin DEHB terimini duyduğu zaman akıllarına “aşırı hareketlilik” ya da “kontrol dışı” davranışlar geldiğini dile getirerek, “Çocukta bu yönde semptomlar gözlenmiyorsa, DEHB tanısı daha kolay koyulabilir. Ancak aşırı hareketliliğin görülmediği çocuklara tanı koymak çoğu zaman güçtür. Bu nedenle, doğru tanı konulabilmesi için uzman kişilere başvurulması gerekiyor” dedi.

Çocukların kendi başlarına DEHB’in üstesinden gelmelerinin mümkün olmadığını belirten Erten, “Bu çocukların yaramaz ya da tembel olarak görülmeleri yanlıştır. Sepmtomlarla başa çıkmak için birçok strateji ve iyileştirme seçenekleri (medikal, tedai, davranışçı terapileer, bilişsel terapiler vd.) bulunuyor. Yapılacak en doğru şey, bir an önce çocuk psikiyatrisine ya da kiniğine başvurmaktır” şeklinde konuştu.

Erten, DEHB’nin üç farklı tipi olduğunu belirterek, “Bazı çocuklarda aşırı hareketlilik görülür ve sürekli hareket etme gereksinimi duyarlar. Ayrıca, dürtü kontrolu sorunu ile de boğuşurlar” bilgisini paylaştı.

Bazı çocukların dikkatlerini sürdürmede güçlük çektiklerini söyleyen Erten, bu çocuk grubunda aşırı hareketliliğin ya da dürtüselliğin göze çarpmadığını ve bu nedenle gözden kaçırılabileceklerini vurguladı.

Erten, DEHB’in en yaygın ve zorlu tipinin birleşik tip olduğunu söyleyerek, bu tipteki çocukların yukarıda değinilen semptomların hepsini gösterdiklerini ifade etti.

DEHB’in beyinle ilgli en yaygın çocukluk dönemi sorunlarından biri olduğunun altını çizen Erten, “Bazı otoritelere göre çocukların %5’inde, bazılarına göre %11’inde görülüyor” açıklamasında bulundu.

Erten, DEHB olan çocukların profesyonel destek almalarını tavsiye ederek, uzmanların DEHB’li çocuğu olan ebeveynlere ve öğretmenlere çeşitli iyileştirme seçenekleri ve semptomlarla başa çıkmada yardımcı stratejiler hakkında destek verdiklerini de sözlerine ekledi.