UKÜ’de Uzay Hukuku ve Uzayda Mülkiyet Hakkı tartışıldı
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Sosyal Etkinlikler ve Öğrenci Kulüpleri Koordinatörlüğü’ne bağlı Hukuk Kulübü tarafından düzenlenen etkinlikte mülkiyet ekseninde “Uzay Hukuku ve Uzayda Mülkiyet Hakkı” irdelendi.
Etkinlikte konuşan UKÜ Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kutluhan Bozkurt, uzayın insanlığın ortak mirası ve geleceği olduğunu söyleyerek, hiçbir ülkenin uzayda tek başına bir veya birkaç ülke lehine mülkiyet hakkı tesis edemeyeceğini kaydetti. Ayrıca evrensel prensipler gereği uluslararası hukukun düzenlemiş olduğu ve Birleşmiş Milletlerin (BM) kabul ettiği ilkeler bulunduğunu anımsatarak, uzay gök cisimlerinin insanlığın ortak malı olduğunu ve bu konuda kolektif mülkiyetin ilkesel olarak kabul edildiğini dile getirdi.
Günümüzde mülkiyete uluslararası hukuk açısından ayrı, Avrupa Birliği hukuku açısından ayrı bakmamız gerektiğini kaydeden Bozkurt, “‘İlk yumuşak hukuk’ düzenlemelerinden birisi olan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, bağlayıcı olmamakla birlikte, mülkiyet hakkına ilişkin hüküm içermektedir. Pek çok ülke bu düzenlemeye uymaya ve mülkiyet hakkını korumaya özen gösterir” açıklamasında bulundu.
Bozkurt, mülkiyet hakkı bağlamında ikinci önemli düzenlemenin ise Medeni ve Siyasal haklar sözleşmesi olduğunu anımsattı. Ayrıca, İnsan Hakları Sözleşmesi de dikkate alınmalı ki ilk metinde mülkiyete dair bir düzenleme bulunmamaktaydı. Daha sonra bir no.lu ek protokolün birinci maddesinde bu eksiklik giderildi” ifadesini kullandı.
Uzay yarışının 2. Dünya savaşı sırasında ve hemen sonrasında başladığını belirten Bozkurt, füze- roket teknolojisinin gelişmesiyle karşımıza stratejik bir alan çıktığını belirtti.
Bozkurt, Dünya hukuk sistemiyle yaratılmış olan düzenlemelerin uzaya uygulanabilme konusunda da konuşarak, “Uzayın kullanılmasına ilişkin uluslararası hukukun belirlediği temel ilkeler vardır. BM Genel Sekreterliğini uzay hukuku alanında özellikle dikkate almamız gerekiyor” dedi.
İleride uzaya dair kolektif mülkiyet anlayışından daha farklı bireysel veya ülkesel mülkiyet anlayışlarına geçilebileceğini de aktaran Bozkurt, fakat bunun kolay olmayacağını da konuşmasına ekledi.
Etkinlikte genç meslektaşlarına da seslenen Bozkurt, “Sizler belki de 20-30 yıl içerisinde bir Mars yolculuğuna tanıklık edeceksiniz. Uzay hukuku bir dönüşüm sürecine girecek. Bu dönüşüm mülkiyet olgusunda başlayacak, uzay madenciliğinde ve kolonileşmede zirve yapacak” bilgisini verdi.
Bozkurt, uzayın kullanımı ve gök cisimlerine yaklaşımlar konusunda barışın ve güvenliğin korunması için iş birliği ve karşılıklı fayda anlayışın geliştirilmesi gerektiğini söyleyerek, uzaydaki bütün faaliyetlere uluslararası hukukun uygulanması gerektiğini söyledi.
Burada yeni bir hukuk anlayışının yaratılması gerektiğini de belirten Bozkurt, “Gezegenler arası hukuk ya da uzay hukuku sadece dünya perspektifinden ve dünyadaki yaşanmışlıktan değil, gezegenler arası uzayın ve evrenin kendisinin bir hukuku olduğunu fark ederek o şekilde yeni bir hukuk anlayışı geliştirilmeli” dedi.